وَمَآ اَصَابَكُمْ يَوْمَ الْتَقَى الْجَمْعٰنِ فَبِاِذْنِ اللّٰهِ وَلِيَعْلَمَ الْمُؤْمِنِيْنَۙ ( آل عمران: ١٦٦ )
vemâ eṣâbeküm yevme-lteḳe-lcem`âni febiiẕni-llâhi veliya`leme-lmü'minîn. (ʾĀl ʿImrān 3:166)
Diyanet Isleri:
İki topluluğun karşılaştığı günde başınıza gelen, Allah'ın izniyledir. Bu, inananları da, münafıklık edenleri de belirtmesi içindir. Münafıklık edenlere: "gelin, Allah yolunda savaşın, veya hiç olmazsa savunmada bulunun" dendiği zaman: "Eğer savaşmayı bilseydik, ardınızdan gelirdik" dediler. O gün, onlar imandan çok inkara yakındılar. Kalblerinde olmayanı ağızlarıyla söylüyorlar. Allah gizlediklerini onlardan iyi bilir.
English Sahih:
And what struck you on the day the two armies met [at Uhud] was by permission of Allah that He might make evident the [true] believers ([3] Ali 'Imran : 166)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
İki topluluğun karşılaştığı gün size gelip çatan musibet, Allah'ın izniyle gelip çatmıştı. Böylece de inananları bildirmeyi.