vekeyfe tekfürûne veentüm tütlâ `aleyküm âyâtü-llâhi vefîküm rasûlüh. vemey ya`teṣim billâhi feḳad hüdiye ilâ ṣirâṭim müsteḳîm.
Allah'ın ayetleri size okunur, aranızda da Peygamberi bulunurken nasıl inkar edersiniz? Kim Allah'ın Kitabına sarılırsa şüphesiz doğru yola erişir.
yâ eyyühe-lleẕîne âmenü-tteḳu-llâhe ḥaḳḳa tüḳâtihî velâ temûtünne illâ veentüm müslimûn.
Ey inananlar! Allah'tan, sakınılması gerektiği gibi sakının, sizler ancak müslüman olarak can verin.
va`teṣimû biḥabli-llâhi cemî`av velâ teferraḳû. veẕkürû ni`mete-llâhi `aleyküm iẕ küntüm a`dâen feellefe beyne ḳulûbiküm feaṣbaḥtüm bini`metihî iḫvânâ. veküntüm `alâ şefâ ḥufratim mine-nnâri feenḳaẕeküm minhâ. keẕâlike yübeyyinü-llâhü leküm âyâtihî le`alleküm tehtedûn.
Toptan Allah'ın ipine sarılın, ayrılmayın. Allah'ın size olan nimetini anın: Düşmandınız, kalblerinizin arasını uzlaştırdı da onun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Bir ateş çukurunun kenarında idiniz, sizi oradan kurtardı. Allah, doğru yola erişesiniz diye size böylece ayetlerini açıklar.
velteküm minküm ümmetüy yed`ûne ile-lḫayri veye'mürûne bilma`rûfi veyenhevne `ani-lmünker. veülâike hümü-lmüfliḥûn.
Sizden, iyiye çağıran, doğruluğu emreden ve fenalıktan meneden bir cemaat olsun. İşte başarıya erişenler yalnız onlardır.
velâ tekûnû kelleẕîne teferraḳû vaḫtelefû mim ba`di mâ câehümü-lbeyyinât. veülâike lehüm `aẕâbün `ażîm.
Kendilerine belgeler geldikten sonra ayrılan ve ayrılığa düşenler gibi olmayın. Bir takım yüzlerin ağaracağı ve bir takım yüzlerin kararacağı günde büyük azab onlaradır. Yüzleri kararanlara: "İnanmanızdan sonra inkar eder misiniz? İnkar etmenizden dolayı tadın azabı" denecektir.
yevme tebyeḍḍu vucûhüv vetesveddü vucûhün. feemme-lleẕîne-sveddet vucûhühüm. ekefertüm ba`de îmâniküm feẕûḳu-l`aẕâbe bimâ küntüm tekfürûn.
Kendilerine belgeler geldikten sonra ayrılan ve ayrılığa düşenler gibi olmayın. Bir takım yüzlerin ağaracağı ve bir takım yüzlerin kararacağı günde büyük azab onlaradır. Yüzleri kararanlara: "İnanmanızdan sonra inkar eder misiniz? İnkar etmenizden dolayı tadın azabı" denecektir.
veemme-lleẕîne-byeḍḍat vucûhühüm fefî raḥmeti-llâh. hüm fîhâ ḫâlidûn.
Yüzleri ağaranlar ise Allah'ın rahmetindedirler. Onlar orada temellidirler.
tilke âyâtü-llâhi netlûhâ `aleyke bilḥaḳḳ. veme-llâhü yürîdü żulmel lil`âlemîn.
İşte bunlar, sana doğru olarak okuduğumuz Allah'ın ayetleridir. Allah hiç kimseye zulmetmek istemez.
velillâhi mâ fi-ssemâvâti vemâ fi-l'arḍ. veile-llâhi türce`u-l'ümûr.
Göklerde olanlar da, yerde olanlar da Allah'ındır. İşler Allah'a varacaktır.
küntüm ḫayra ümmetin uḫricet linnâsi te'mürûne bilma`rûfi vetenhevne `ani-lmünkeri vetü'minûne billâh. velev âmene ehlü-lkitâbi lekâne ḫayral lehüm. minhümü-lmü'minûne veekŝeruhümü-lfâsiḳûn.
Siz, insanlar için ortaya çıkarılan, doğruluğu emreden, fenalıktan alıkoyan, Allah'a inanan hayırlı bir ümmetsiniz. Kitap ehli inanmış olsalardı, kendileri için daha hayırlı olurdu; içlerinde inananlar olmakla beraber, çoğu yoldan çıkmıştır.