وَقَالَ الَّذِيْنَ كَفَرُوْا لِلَّذِيْنَ اٰمَنُوا اتَّبِعُوْا سَبِيْلَنَا وَلْنَحْمِلْ خَطٰيٰكُمْۗ وَمَا هُمْ بِحَامِلِيْنَ مِنْ خَطٰيٰهُمْ مِّنْ شَيْءٍۗ اِنَّهُمْ لَكٰذِبُوْنَ ( العنكبوت: ١٢ )
veḳâle-lleẕîne keferû lilleẕîne âmenü-ttebi`û sebîlenâ velnaḥmil ḫaṭâyâküm. vemâ hüm biḥâmilîne min ḫaṭâyâhüm min şey'. innehüm lekâẕibûn. (al-ʿAnkabūt 29:12)
Diyanet Isleri:
İnkar edenler inananlara: "Bizim yolumuza uyun da sizin günahlarınızı biz taşıyalım" derler. Oysa onların günahlarından hiçbirini yüklenecek değillerdir. Doğrusu onlar yalancıdırlar.
English Sahih:
And those who disbelieve say to those who believe, "Follow our way, and we will carry your sins." But they will not carry anything of their sins. Indeed, they are liars. ([29] Al-'Ankabut : 12)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Kafir olanlar, iman edenlere bizim yolumuza uyun dediler, hatalarınızı biz yükleniriz; halbuki onlar, bunların hatalarından hiç mi hiç, bir şey yüklenemezler, şüphe yok onlar, yalancılardır.