فَخَرَجَ عَلٰى قَوْمِهٖ فِيْ زِيْنَتِهٖ ۗقَالَ الَّذِيْنَ يُرِيْدُوْنَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَا يٰلَيْتَ لَنَا مِثْلَ مَآ اُوْتِيَ قَارُوْنُۙ اِنَّهٗ لَذُوْ حَظٍّ عَظِيْمٍ ( القصص: ٧٩ )
feḫarace `alâ ḳavmihî fî zînetih. ḳâle-lleẕîne yürîdûne-lḥayâte-ddünyâ yâ leyte lenâ miŝle mâ ûtiye ḳârûnü innehû leẕû ḥażżin `ażîm. (al-Q̈aṣaṣ 28:79)
Diyanet Isleri:
Karun, ihtişam içinde milletinin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler: "Karun'a verildiği gibi bizim de olsa; doğrusu o büyük bir varlık sahibidir" demişlerdi.
English Sahih:
So he came out before his people in his adornment. Those who desired the worldly life said, "Oh, would that we had like what was given to Qarun. Indeed, he is one of great fortune." ([28] Al-Qasas : 79)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Derken kavminin karşısına süslenip çıktı da dünya yaşayışını dileyenler, ne olurdu dediler, bize de Karun'a verilen verilseydi, şüphe yok ki o, dünya malından büyük bir nasibe sahip.