وَيَقُوْلُوْنَ مَتٰى هٰذَا الْوَعْدُ اِنْ كُنْتُمْ صٰدِقِيْنَ ( النمل: ٧١ )
And they say
وَيَقُولُونَ
ve diyorlar
"When
مَتَىٰ
ne zaman?
(will) this
هَٰذَا
bu
promise (be fulfilled)
ٱلْوَعْدُ
tehdid(ettiğiniz azab)
if
إِن
eğer
you are
كُنتُمْ
iseniz
truthful"
صَٰدِقِينَ
doğrular(dan)
veyeḳûlûne metâ hâẕe-lva`dü in küntüm ṣâdiḳîn. (an-Naml 27:71)
Diyanet Isleri:
Onlar: "Eğer doğru söylüyorsanız, bildirin, bu sözünüz ne zaman yerine gelecektir?" derler.
English Sahih:
And they say, "When is [the fulfillment of] this promise, if you should be truthful?" ([27] An-Naml : 71)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Ve derler ki: Bu vait, ne vakit yerine gelecek doğru söylüyorsanız.