Skip to main content

لَقَدْ وُعِدْنَا هٰذَا نَحْنُ وَاٰبَاۤؤُنَا مِنْ قَبْلُۙ اِنْ هٰذَآ اِلَّآ اَسَاطِيْرُ الْاَوَّلِيْنَ   ( النمل: ٦٨ )

Certainly
لَقَدْ
andolsun
we have been promised
وُعِدْنَا
vadedildi (yapıldı)
this
هَٰذَا
bu (tehdid)
we
نَحْنُ
bize
and our forefathers
وَءَابَآؤُنَا
ve atalarımıza
before before
مِن قَبْلُ
önceden
Not
إِنْ
değildir
(is) this
هَٰذَآ
bu
except
إِلَّآ
başka bir şey
tales
أَسَٰطِيرُ
masallarından
(of) the former (people)"
ٱلْأَوَّلِينَ
öncekilerin

leḳad vu`idnâ hâẕâ naḥnü veâbâünâ min ḳablü in hâẕâ illâ esâṭîru-l'evvelîn. (an-Naml 27:68)

Diyanet Isleri:

İnkar edenler: "Biz ve babalarımız toprak olduğumuzda mı, doğrusu bizler mi tekrar çıkarılacağız? Bununla biz de, daha önce babalarımız da, and olsun ki, tehdit edilmiştik. Bu, öncekilerin masallarından başka bir şey değildir" dediler.

English Sahih:

We have been promised this, we and our forefathers, before. This is not but legends of the former peoples." ([27] An-Naml : 68)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Andolsun ki bu, bize de vaadedilmiştir, daha önce atalarımıza da vaadedilmişti; fakat bu, gelip geçenlere ait bir masal ancak.