Skip to main content

بَلِ ادّٰرَكَ عِلْمُهُمْ فِى الْاٰخِرَةِۗ بَلْ هُمْ فِيْ شَكٍّ مِّنْهَاۗ بَلْ هُمْ مِّنْهَا عَمُوْنَ ࣖ   ( النمل: ٦٦ )

Nay
بَلِ
doğrusu
is arrested
ٱدَّٰرَكَ
ardarda geldi
their knowledge
عِلْمُهُمْ
onların bilgileri
of
فِى
hakkındaki
the Hereafter?
ٱلْءَاخِرَةِۚ
ahiret
Nay
بَلْ
fakat
they
هُمْ
onlar
(are) in
فِى
içindedirler
doubt
شَكٍّ
bir kuşku
about it
مِّنْهَاۖ
ondan
Nay
بَلْ
daha doğrusu
they
هُم
onlar
about it
مِّنْهَا
ondan yana
(are) blind
عَمُونَ
kördürler

beli-ddârake `ilmühüm fi-l'âḫirah. bel hüm fî şekkim minhâ. bel hüm minhâ `amûn. (an-Naml 27:66)

Diyanet Isleri:

Ahirete dair bilgileri yeterli midir? Hayır; ondan şüphe etmektedirler. Hayır; ona karşı kördürler.

English Sahih:

Rather, their knowledge is arrested concerning the Hereafter. Rather, they are in doubt about it. Rather, they are, concerning it, blind. ([27] An-Naml : 66)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Hayır, onların bilgileri, bu dünyadayken, ahirete ulaşamaz; hayır, onlar, ahiret hakkında şüphe içindedir; hayır, onlar ahiret hususunda kördür.