Skip to main content

قَالُوا اطَّيَّرْنَا بِكَ وَبِمَنْ مَّعَكَۗ قَالَ طٰۤىِٕرُكُمْ عِنْدَ اللّٰهِ بَلْ اَنْتُمْ قَوْمٌ تُفْتَنُوْنَ   ( النمل: ٤٧ )

They said
قَالُوا۟
dediler
"We consider you a bad omen
ٱطَّيَّرْنَا
uğursuzluğa uğradık
"We consider you a bad omen
بِكَ
senin yüzünden
and those
وَبِمَن
ve bulunanların yüzünden
with you"
مَّعَكَۚ
seninle beraber
He said
قَالَ
dedi
"Your bad omen
طَٰٓئِرُكُمْ
uğursuzluğunuz
(is) with
عِندَ
katındadır
Allah
ٱللَّهِۖ
Allah
Nay
بَلْ
doğrusu
you
أَنتُمْ
siz
(are) a people
قَوْمٌ
bir toplumsunuz
being tested"
تُفْتَنُونَ
sınanan

ḳâlu-ṭṭayyernâ bike vebimem me`ak. ḳâle ṭâiruküm `inde-llâhi bel entüm ḳavmün tüftenûn. (an-Naml 27:47)

Diyanet Isleri:

"Sen ve beraberindekiler yüzünden uğursuzluğa uğradık" dediler. Salih: "Uğursuzluğunuz Allah katındandır; belki imtihana çekilen bir milletsiniz" dedi.

English Sahih:

They said, "We consider you a bad omen, you and those with you." He said, "Your omen [i.e., fate] is with Allah. Rather, you are a people being tested." ([27] An-Naml : 47)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Biz dediler, seninle ve yanında bulunanlarla uğrusuzluğa uğramadayız. O, uğradığınız uğursuzluk, Allah katından gelmede; hatta siz, sınanmakta olan bir topluluksunuz dedi.