وَاجْعَلْ لِّيْ لِسَانَ صِدْقٍ فِى الْاٰخِرِيْنَ ۙ ( الشعراء: ٨٤ )
And grant
وَٱجْعَل
ve nasib eyle
[for] me
لِّى
bana
a mention
لِسَانَ
dili
(of) honor
صِدْقٍ
doğruluk
among
فِى
içinde
the later (generations)
ٱلْءَاخِرِينَ
sonra gelenler
vec`al lî lisâne ṣidḳin fi-l'âḫirîn. (aš-Šuʿarāʾ 26:84)
Diyanet Isleri:
Sonrakilerin beni güzel şekilde anmalarını sağla. Beni nimet cennetine varis olanlardan kıl. Babamı da bağışla, o şüphesiz sapıklardandır. İnsanların diriltileceği gün, Allah'a temiz bir kalble gelenden başka kimseye malın ve oğulların fayda vermeyeceği gün, beni rezil etme" demişti.
English Sahih:
And grant me a mention [i.e., reputation] of honor among later generations. ([26] Ash-Shu'ara : 84)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Sonra gelenler arasında da güzel bir adsan ver bana, doğrulukla andır beni.