فَأْتِيَا فِرْعَوْنَ فَقُوْلَآ اِنَّا رَسُوْلُ رَبِّ الْعٰلَمِيْنَ ۙ ( الشعراء: ١٦ )
So go both of you
فَأْتِيَا
gidin ikiniz
(to) Firaun
فِرْعَوْنَ
Fir'avn'e
and say
فَقُولَآ
ve deyin ki
Indeed we
إِنَّا
gerçekten biz
(are the) Messenger
رَسُولُ
elçisiyiz
(of the) Lord
رَبِّ
Rabbinin
(of) the worlds
ٱلْعَٰلَمِينَ
alemlerin
fe'tiyâ fir`avne feḳûlâ innâ rasûlü rabbi-l`âlemîn. (aš-Šuʿarāʾ 26:16)
Diyanet Isleri:
Allah: "Hayır; ikiniz mucizelerimizle gidiniz. Doğrusu Biz sizinle beraber dinlemekteyiz. Firavun'a varınız: "Biz şüphesiz alemlerin Rabbinin elçisiyiz; İsrailoğullarını bizimle beraber gönder, deyiniz" demişti.
English Sahih:
Go to Pharaoh and say, 'We are the messengers of the Lord of the worlds, ([26] Ash-Shu'ara : 16)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Firavun'un tapısına geldiler de biz dediler, şüphe yok ki alemlerin Rabbinin peygamberleriyiz.