feferartü minküm lemmâ ḫiftüküm fevehebe lî rabbî ḥukmev vece`alenî mine-lmürselîn.
Musa: "O işi kasden yaptımsa sapıklardan biri sayılırım. Bu yüzden sizden korkunca aranızdan kaçtım. Sonra, Rabbim bana hikmet verip, beni peygamber yaptı. Başıma kaktığın bu nimet, İsrailoğullarını kendine köle ettiğinden ötürüdür" dedi.
vetilke ni`metün temünnühâ `aleyye en `abbette benî isrâîl.
Musa: "O işi kasden yaptımsa sapıklardan biri sayılırım. Bu yüzden sizden korkunca aranızdan kaçtım. Sonra, Rabbim bana hikmet verip, beni peygamber yaptı. Başıma kaktığın bu nimet, İsrailoğullarını kendine köle ettiğinden ötürüdür" dedi.
ḳâle fir`avnü vemâ rabbü-l`âlemîn.
Firavun: "Alemlerin Rabbi de nedir?" dedi.
ḳâle rabbü-ssemâvâti vel'arḍi vemâ beynehümâ. in küntüm mûḳinîn.
Musa: "Kesin olarak inanacaksanız, bilin ki O göklerin, yerin ve ikisinin arasında bulunanların Rabbidir" dedi.
ḳâle limen ḥavlehû elâ testemi`ûn.
Yanında bulunanlara: "İşitmiyor musunuz?" dedi.
ḳâle rabbüküm verabbü âbâikümü-l'evvelîn.
"O sizin de Rabbiniz, önce geçmiş atalarınızın da Rabbidir" dedi.
ḳâle inne rasûlekümü-lleẕî ürsile ileyküm lemecnûn.
Firavun, çevresindekilere: "Size gönderilen peygamberiniz şüphesiz delidir" dedi.
ḳâle rabbü-lmeşriḳi velmagribi vemâ beynehümâ. in küntüm ta`ḳilûn.
Musa: "Eğer akledebilen kimselerseniz bilin ki O, doğunun, batının ve ikisinin arasında bulunanların Rabbidir" dedi.
ḳâle leini-tteḫaẕte ilâhen gayrî leec`alenneke mine-lmescûnîn.
Firavun: "Benden başkasını tanrı edinirsen, and olsun ki seni zindanlık ederim" dedi.
ḳâle evelev ci'tüke bişey'im mübîn.
Musa: "Sana apaçık bir şey getirmiş isem de mi?" dedi.