Skip to main content

اَوْ يُلْقٰىٓ اِلَيْهِ كَنْزٌ اَوْ تَكُوْنُ لَهٗ جَنَّةٌ يَّأْكُلُ مِنْهَاۗ وَقَالَ الظّٰلِمُوْنَ اِنْ تَتَّبِعُوْنَ اِلَّا رَجُلًا مَّسْحُوْرًا  ( الفرقان: ٨ )

Or
أَوْ
yahut değil mi?
is delivered
يُلْقَىٰٓ
atılmalı
to him
إِلَيْهِ
üstüne
a treasure
كَنزٌ
bir hazine
or
أَوْ
yahut
is
تَكُونُ
olmalı değil mi?
for him
لَهُۥ
kendisinin
a garden
جَنَّةٌ
bir bahçesi
he may eat
يَأْكُلُ
yiyeceği
from it
مِنْهَاۚ
ondan (ürününden)
And say
وَقَالَ
ve dediler ki
the wrongdoers
ٱلظَّٰلِمُونَ
zalimler
"Not you follow
إِن تَتَّبِعُونَ
siz uymuyorsunuz
but
إِلَّا
başkasına
a man
رَجُلًا
bir adam(dan)
bewitched"
مَّسْحُورًا
büyülenmiş

ev yülḳâ ileyhi kenzün ev tekûnü lehû cennetüy ye'külü minhâ. veḳâle-żżâlimûne in tettebi`ûne illâ racülem mesḥûrâ. (al-Furq̈ān 25:8)

Diyanet Isleri:

Şöyle dediler: "Bu ne biçim peygamber ki yemek yer, sokaklarda gezer? Ona, beraberinde bulunup uyaran bir melek indirilseydi ya! Yahut, kendisine bir hazine verilseydi, veya besleneceği bir bahçe olsaydı ya!" Bu zalimler, inananlara: "Siz sadece büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz" dediler.

English Sahih:

Or [why is not] a treasure presented to him [from heaven], or does he [not] have a garden from which he eats?" And the wrongdoers say, "You follow not but a man affected by magic." ([25] Al-Furqan : 8)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Yahut ona bir define verilmeliydi, yahut da bir bahçesi olmalıydı da orada biten şeyleri yemeliydi ve zalimler, siz dediler, ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz.