وَلَقَدْ صَرَّفْنٰهُ بَيْنَهُمْ لِيَذَّكَّرُوْاۖ فَاَبٰىٓ اَكْثَرُ النَّاسِ اِلَّا كُفُوْرًا ( الفرقان: ٥٠ )
And verily
وَلَقَدْ
ve andolsun
We have distributed it
صَرَّفْنَٰهُ
etraflıca anlattık
among them
بَيْنَهُمْ
onların aralarında
that they may remember
لِيَذَّكَّرُوا۟
öğüt alsınlar diye
but refuse
فَأَبَىٰٓ
ama direnmektedir
most
أَكْثَرُ
çoğu
(of) the people
ٱلنَّاسِ
insanların
except
إِلَّا
ancak
disbelief
كُفُورًا
inkarda
veleḳad ṣarrafnâhü beynehüm liyeẕẕekkerû. feebâ ekŝeru-nnâsi illâ küfûrâ. (al-Furq̈ān 25:50)
Diyanet Isleri:
And olsun ki öğüt almaları için ülkeler arasında yer yer türlü türlü yağmur yağdırmışızdır. Buna rağmen insanların çoğu nankörlükte direnmiştir.
English Sahih:
And We have certainly distributed it among them that they might be reminded, but most of the people refuse except disbelief. ([25] Al-Furqan : 50)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Ve andolsun ki biz onu, bulundukları yerlere akıttık düşünüp ibret alsınlar diye, fakat insanların çoğu, ibret almaya yanaşmadı, nankör olup gitti.