وَلَا يَأْتُوْنَكَ بِمَثَلٍ اِلَّا جِئْنٰكَ بِالْحَقِّ وَاَحْسَنَ تَفْسِيْرًا ۗ ( الفرقان: ٣٣ )
And not
وَلَا
ve
they come to you
يَأْتُونَكَ
sana getiremezler
with an example
بِمَثَلٍ
hiçbir misal
but
إِلَّا
dışında
We bring you
جِئْنَٰكَ
sana getirdiğimiz
the truth
بِٱلْحَقِّ
gerçeği
and (the) best
وَأَحْسَنَ
ve en güzel
explanation
تَفْسِيرًا
açıklamayı
velâ ye'tûneke bimeŝelin illâ ci'nâke bilḥaḳḳi veaḥsene tefsîrâ. (al-Furq̈ān 25:33)
Diyanet Isleri:
Sana bir misal vermezler ki, Biz onun gerçeğini ve en iyi anlaşılanını sana vermemiş olalım.
English Sahih:
And they do not come to you with an example [i.e., argument] except that We bring you the truth and the best explanation. ([25] Al-Furqan : 33)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Onlar, sana bir örnek getirdiler mi biz, gerçek olarak ve daha da güzel bir açıklıkla bir örnek veririz sana.