وَلَوْلَا فَضْلُ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهٗ فِى الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةِ لَمَسَّكُمْ فِيْ مَآ اَفَضْتُمْ فِيْهِ عَذَابٌ عَظِيْمٌ ( النور: ١٤ )
And if not
وَلَوْلَا
ve eğer olmasaydı
(for the) Grace
فَضْلُ
lutfu
(of) Allah
ٱللَّهِ
Allah'ın
upon you
عَلَيْكُمْ
size
and His Mercy
وَرَحْمَتُهُۥ
ve rahmeti
in the world
فِى ٱلدُّنْيَا
dünyada
and the Hereafter
وَٱلْءَاخِرَةِ
ve ahirette
surely would have touched you
لَمَسَّكُمْ
size mutlaka dokunurdu
in
فِى
hakkında
what
مَآ
şey (iftira)
you had rushed glibly
أَفَضْتُمْ
daldığınız
concerning it
فِيهِ
içine
a punishment
عَذَابٌ
bir azab
great
عَظِيمٌ
büyük
velevlâ faḍlü-llâhi `aleyküm veraḥmetühû fi-ddünyâ vel'âḫirati lemesseküm fî mâ efaḍtüm fîhi `aẕâbün `ażîm. (an-Nūr 24:14)
Diyanet Isleri:
Allah'ın dünya ve ahirette size lütuf ve merhameti olmasaydı, o kötü sözü yaymanızdan ötürü büyük bir azaba uğrardınız.
English Sahih:
And if it had not been for the favor of Allah upon you and His mercy in this world and the Hereafter, you would have been touched for that [lie] in which you were involved by a great punishment ([24] An-Nur : 14)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Dünyada ve ahirette Allah'ın, size lütfü ve rahmeti olmasaydı daldığınız o dedikodu yüzünden mutlaka pek büyük bir azaba uğrardınız.