Skip to main content

اَفَلَمْ يَدَّبَّرُوا الْقَوْلَ اَمْ جَاۤءَهُمْ مَّا لَمْ يَأْتِ اٰبَاۤءَهُمُ الْاَوَّلِيْنَ ۖ  ( المؤمنون: ٦٨ )

Then, do not they ponder
أَفَلَمْ يَدَّبَّرُوا۟
onlar iyice düşünmediler mi?
the Word
ٱلْقَوْلَ
o sözü (Kur'an'ı)
or
أَمْ
yoksa
has come to them
جَآءَهُم
onlara geldi (mi)?
what
مَّا
bir şey
not (had) come
لَمْ يَأْتِ
gelmeyen
(to) their forefathers?
ءَابَآءَهُمُ
atalarına
(to) their forefathers?
ٱلْأَوَّلِينَ
önceki

efelem yeddebberü-lḳavle em câehüm mâ lem ye'ti âbâehümü-l'evvelîn. (al-Muʾminūn 23:68)

Diyanet Isleri:

Söyleneni hiç düşünmezler mi? Yoksa onlara, ilk atalarına gelmeyen bir şey mi geldi?

English Sahih:

Then have they not reflected over the word [i.e., the Quran], or has there come to them that which had not come to their forefathers? ([23] Al-Mu'minun : 68)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Şu Kur'an'ı bir iyice düşünmezler mi, yoksa evvelce gelip geçen atalarına gelmeyen bir şey mi geldi onlara?