Skip to main content

يَدْعُوْا مِنْ دُوْنِ اللّٰهِ مَا لَا يَضُرُّهٗ وَمَا لَا يَنْفَعُهٗۗ ذٰلِكَ هُوَ الضَّلٰلُ الْبَعِيْدُ ۚ  ( الحج: ١٢ )

He calls
يَدْعُوا۟
yalvarır
besides besides
مِن دُونِ
ayrı olarak
Allah
ٱللَّهِ
Allah'tan
what
مَا
şeylere
not harms him
لَا يَضُرُّهُۥ
ona zarar veremeyen
and what
وَمَا
ve şeylere
not benefits him
لَا يَنفَعُهُۥۚ
yarar sağlamayan
That
ذَٰلِكَ
işte budur
[it]
هُوَ
o
(is) the straying
ٱلضَّلَٰلُ
sapma
far away
ٱلْبَعِيدُ
uzak(lara)

yed`û min dûni-llâhi mâ lâ yeḍurruhû vemâ lâ yenfe`uh. ẕâlike hüve-ḍḍalâlü-lbe`îd. (al-Ḥajj 22:12)

Diyanet Isleri:

Allah'ı bırakıp, kendisine fayda da zarar da veremeyen şeylere yalvarır. İşte derin sapıklık budur.

English Sahih:

He invokes instead of Allah that which neither harms him nor benefits him. That is what is the extreme error. ([22] Al-Hajj : 12)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Allah'ı bırakır da kendisine ne bir zarar verebilen, ne bir fayda verebilen şeyi çağırır. Budur işte doğruluktan tamamıyla uzak bir sapıklık.