Skip to main content

ثُمَّ نُكِسُوْا عَلٰى رُءُوْسِهِمْۚ لَقَدْ عَلِمْتَ مَا هٰٓؤُلَاۤءِ يَنْطِقُوْنَ   ( الأنبياء: ٦٥ )

Then
ثُمَّ
sonra yine
they were turned
نُكِسُوا۟
döndürüldüler
on
عَلَىٰ
üzerine
their heads
رُءُوسِهِمْ
eski kafaları
"Verily
لَقَدْ
muhakkak
you know
عَلِمْتَ
bilirsin ki
not these
مَا هَٰٓؤُلَآءِ
bunlar
(can) speak!"
يَنطِقُونَ
konuşmazlar

ŝümme nükisû `alâ ruûsihim. leḳad `alimte mâ hâülâi yenṭiḳûn. (al-ʾAnbiyāʾ 21:65)

Diyanet Isleri:

Kendi kendilerine: "Doğrusu siz haksızsınız", sonra kafalarında olan eski inançlarına dönerek: "Ey İbrahim! bunların konuşmayacağını, and olsun ki, bilirsin" dediler.

English Sahih:

Then they reversed themselves, [saying], "You have already known that these do not speak!" ([21] Al-Anbya : 65)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Sonra başlarını eğdiler ve andolsun ki dediler, sen de bunların konuşmadığını bilirsin.