اَفَلَا يَرَوْنَ اَلَّا يَرْجِعُ اِلَيْهِمْ قَوْلًا ەۙ وَّلَا يَمْلِكُ لَهُمْ ضَرًّا وَّلَا نَفْعًا ࣖ ( طه: ٨٩ )
Then did not they see
أَفَلَا يَرَوْنَ
onlar görmüyorlar mı?
that not
أَلَّا
asla
it (could) return
يَرْجِعُ
dönemez
to them
إِلَيْهِمْ
kendilerine
a word
قَوْلًا
bir sözle
and not
وَلَا
ve değildir
possess
يَمْلِكُ
malik
for them
لَهُمْ
onlara
any harm
ضَرًّا
bir zarar vermeye
and not
وَلَا
ve
any benefit?
نَفْعًا
yarar
efelâ yeravne ellâ yerci`u ileyhim ḳavlev velâ yemlikü lehüm ḍarrav velâ nef`â. (Ṭāʾ Hāʾ 20:89)
Diyanet Isleri:
Görmüyorlar mıydı ki, o heykel onlara ne söz söyleyebilir, ne zarar ve ne de fayda verebilirdi?
English Sahih:
Did they not see that it could not return to them any speech [i.e., response] and that it did not possess for them any harm or benefit? ([20] Taha : 89)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Görmüyorlar mıydı, onlara bir söz söyleyemiyordu bu heykel ve onlara ne bir zarar veriyordu, ne bir fayda.