اِنِّيْٓ اَنَا۠ رَبُّكَ فَاخْلَعْ نَعْلَيْكَۚ اِنَّكَ بِالْوَادِ الْمُقَدَّسِ طُوًى ۗ ( طه: ١٢ )
Indeed [I]
إِنِّىٓ
şüphesiz ben
I Am
أَنَا۠
ben
your Lord
رَبُّكَ
senin Rabbinim
so remove
فَٱخْلَعْ
çıkar
your shoes
نَعْلَيْكَۖ
pabuçlarını
Indeed you
إِنَّكَ
çünkü sen
(are) in the valley
بِٱلْوَادِ
vadide
the sacred
ٱلْمُقَدَّسِ
kutsal
(of) Tuwa
طُوًى
Tuva'dasın
innî ene rabbüke faḫla` na`leyk. inneke bilvâdi-lmüḳaddesi ṭuvâ. (Ṭāʾ Hāʾ 20:12)
Diyanet Isleri:
"Ben şüphesiz senin Rabbinim; ayağındakileri çıkar; çünkü sen, kutsal bir vadi olan Tuva'dasın."
English Sahih:
Indeed, I am your Lord, so remove your sandals. Indeed, you are in the blessed valley of Tuwa. ([20] Taha : 12)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Şüphe yok ki benim senin Rabbin, çıkar ayakkabılarını, kutlu vadidesin, Tuva'dasın sen.