وَاِذْ اَخَذْنَا مِيْثَاقَكُمْ لَا تَسْفِكُوْنَ دِمَاۤءَكُمْ وَلَا تُخْرِجُوْنَ اَنْفُسَكُمْ مِّنْ دِيَارِكُمْ ۖ ثُمَّ اَقْرَرْتُمْ وَاَنْتُمْ تَشْهَدُوْنَ ( البقرة: ٨٤ )
veiẕ eḫaẕnâ mîŝâḳaküm lâ tesfikûne dimâeküm velâ tuḫricûne enfüseküm min diyâriküm ŝümme aḳrartüm veentüm teşhedûn. (al-Baq̈arah 2:84)
Diyanet Isleri:
Kanınızı dökmeyin, birbirinizi yurdunuzdan sürmeyin diye sizden söz almıştık, sonra bunu böylece kabul etmiştiniz, buna siz şahidsiniz.
English Sahih:
And [recall] when We took your covenant, [saying], "Do not shed your [i.e., each other's] blood or evict one another from your homes." Then you acknowledged [this] while you were witnessing. ([2] Al-Baqarah : 84)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Bir zaman birbirinizin kanını dökmemek, yerinizden yurdunuzdan çıkmamak hususunda kesin söz almıştık sizden. Sonra siz de bunu ikrar etmiş, siz de buna tanık olmuştunuz.