وَاِذْ نَجَّيْنٰكُمْ مِّنْ اٰلِ فِرْعَوْنَ يَسُوْمُوْنَكُمْ سُوْۤءَ الْعَذَابِ يُذَبِّحُوْنَ اَبْنَاۤءَكُمْ وَيَسْتَحْيُوْنَ نِسَاۤءَكُمْ ۗ وَفِيْ ذٰلِكُمْ بَلَاۤءٌ مِّنْ رَّبِّكُمْ عَظِيْمٌ ( البقرة: ٤٩ )
veiẕ necceynâküm min âli fir`avne yesûmûneküm sûe-l`aẕâbi yüẕebbiḥûne ebnâeküm veyestaḥyûne nisâeküm. vefî ẕâliküm belâüm mir rabbiküm `ażîm. (al-Baq̈arah 2:49)
Diyanet Isleri:
Size işkence eden, kadınlarınızı sağ bırakıp oğullarınızı boğazlayan Firavun ailesinden sizi kurtarmıştık; bu Rabbinizin büyük bir imtihanı idi.
English Sahih:
And [recall] when We saved you [i.e., your forefathers] from the people of Pharaoh, who afflicted you with the worst torment, slaughtering your [newborn] sons and keeping your females alive. And in that was a great trial from your Lord. ([2] Al-Baqarah : 49)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Hatırlayın o zamanı ki sizi Firavun'un soyundan kurtardık. Onlar, size kötü bir surette azap ediyorlar, oğullarınızı kesiyorlar, kızlarınızı diri bırakmak istiyorlardı. Bu işte Rabbinizin bir sınaması vardı.