فَاِنْ لَّمْ تَفْعَلُوْا وَلَنْ تَفْعَلُوْا فَاتَّقُوا النَّارَ الَّتِيْ وَقُوْدُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ ۖ اُعِدَّتْ لِلْكٰفِرِيْنَ ( البقرة: ٢٤ )
But if
فَإِن
yok eğer
not you do
لَّمْ تَفْعَلُوا۟
yapmadınızsa
and never
وَلَن
ki asla
will you do
تَفْعَلُوا۟
yapamayacaksınız
then fear
فَٱتَّقُوا۟
o halde sakının
the Fire
ٱلنَّارَ
ateşten
whose
ٱلَّتِى
ki
[its] fuel
وَقُودُهَا
onun yakıtı
(is) [the] men
ٱلنَّاسُ
insanlar
and [the] stones
وَٱلْحِجَارَةُۖ
ve taşlardır
prepared
أُعِدَّتْ
hazırlanmış
for the disbelievers
لِلْكَٰفِرِينَ
inkarcılar için
feil lem tef`alû velen tef`alû fetteḳu-nnâra-lletî veḳûdühe-nnâsü velḥicârah. ü`iddet lilkâfirîn. (al-Baq̈arah 2:24)
Diyanet Isleri:
Yapamazsanız ki yapamayacaksınız o takdirde, inkar edenler için hazırlanan ve yakıtı insanlarla taş olan ateşten sakının.
English Sahih:
But if you do not – and you will never be able to – then fear the Fire, whose fuel is people and stones, prepared for the disbelievers. ([2] Al-Baqarah : 24)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Bunu yapamazsanız, kesin olarak da yapamazsınız ya, sakının odunu insanlarla taşlar olan ve kafirlere hazırlanan ateşten.