اُولٰۤىِٕكَ الَّذِيْنَ اشْتَرَوُا الضَّلٰلَةَ بِالْهُدٰى وَالْعَذَابَ بِالْمَغْفِرَةِ ۚ فَمَآ اَصْبَرَهُمْ عَلَى النَّارِ ( البقرة: ١٧٥ )
Those
أُو۟لَٰٓئِكَ
onlar
(are) they who
ٱلَّذِينَ
kimselerdir
purchase[d]
ٱشْتَرَوُا۟
satın alan
[the] astraying
ٱلضَّلَٰلَةَ
sapıklığı
for [the] Guidance
بِٱلْهُدَىٰ
hidayet karşılığında
and [the] punishment
وَٱلْعَذَابَ
ve azab
for [the] forgiveness
بِٱلْمَغْفِرَةِۚ
mağfiret karşılığında
So what (is)
فَمَآ
ne kadar
their endurance
أَصْبَرَهُمْ
cesaretlidirler
on
عَلَى
karşı
the Fire!
ٱلنَّارِ
ateşe
ülâike-lleẕîne-şteravu-ḍḍalâlete bilhüdâ vel`aẕâbe bilmagfirah. femâ aṣberahüm `ale-nnâr. (al-Baq̈arah 2:175)
Diyanet Isleri:
Onlar doğruluk yerine sapıklığı, mağfiret yerine azabı alanlardır.
English Sahih:
Those are the ones who have exchanged guidance for error and forgiveness for punishment. How patient they are for [i.e., in pursuit of] the Fire! ([2] Al-Baqarah : 175)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Onlardır sapıklığı doğru yola, azabı yarlıganmaya karşılık olarak satın alanlar; ateşe ne de sabırlı kimselerdir ya.