قَالَ رَبِّ اَنّٰى يَكُوْنُ لِيْ غُلٰمٌ وَّكَانَتِ امْرَاَتِيْ عَاقِرًا وَّقَدْ بَلَغْتُ مِنَ الْكِبَرِ عِتِيًّا ( مريم: ٨ )
He said
قَالَ
dedi ki
"My Lord!
رَبِّ
Rabbim
How
أَنَّىٰ
nasıl olur?
can I have
يَكُونُ لِى
benim
a boy
غُلَٰمٌ
oğlum
while is
وَكَانَتِ
ve
my wife
ٱمْرَأَتِى
karım da
barren
عَاقِرًا
kısırdır
and indeed
وَقَدْ
ve gerçekten
I have reached
بَلَغْتُ
ben ulaştım
of the old age
مِنَ ٱلْكِبَرِ
ihtiyarlığın
extreme?"
عِتِيًّا
son sınırına
ḳâle rabbi ennâ yekûnü lî gulâmüv vekâneti-mraetî `âḳirav veḳad belagtü mine-lkiberi `itiyyâ. (Maryam 19:8)
Diyanet Isleri:
Zekeriya: "Rabbim! Karım kısır, ben de son derece kocamışken nasıl oğlum olabilir?" dedi.
English Sahih:
He said, "My Lord, how will I have a boy when my wife has been barren and I have reached extreme old age?" ([19] Maryam : 8)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Rabbim dedi, benim nasıl oğlum olabilir ki karım kısır ve ben de ömrümün sonlarına vardım, tamamıyla ihtiyarladım.