feḫarace `alâ ḳavmihî mine-lmiḥrâbi feevḥâ ileyhim en sebbiḥû bükratev ve`aşiyyâ.
Zekeriya bunun üzerine mabedden çıkıp milletine: "Sabah akşam Allah'ı tesbih edin" diye işarette bulundu.
yâ yaḥyâ ḫuẕi-lkitâbe biḳuvveh. veâteynâhü-lḥukme ṣabiyyâ.
"Ey Yahya! Kitaba kuvvetle sarıl" deyip daha çocukken ona hikmet, katımızdan kalp yumuşaklığı ve safiyet verdik. O, Allah'tan sakınan ve anasına babasına karşı iyi davranan bir kimse idi, baş kaldıran bir zorba değildi.
veḥanânem mil ledünnâ vezekâh. vekâne teḳiyyâ.
"Ey Yahya! Kitaba kuvvetle sarıl" deyip daha çocukken ona hikmet, katımızdan kalp yumuşaklığı ve safiyet verdik. O, Allah'tan sakınan ve anasına babasına karşı iyi davranan bir kimse idi, baş kaldıran bir zorba değildi.
veberram bivâlideyhi velem yekün cebbâran `aṣiyyâ.
"Ey Yahya! Kitaba kuvvetle sarıl" deyip daha çocukken ona hikmet, katımızdan kalp yumuşaklığı ve safiyet verdik. O, Allah'tan sakınan ve anasına babasına karşı iyi davranan bir kimse idi, baş kaldıran bir zorba değildi.
veselâmün `aleyhi yevme vulide veyevme yemûtü veyevme yüb`aŝü ḥayyâ.
Doğduğu günde, öleceği günde ve dirileceği günde ona selam olsun.
veẕkür fi-lkitâbi meryem. iẕi-ntebeẕet min ehlihâ mekânen şerḳiyyâ.
Kitabda Meryem'i de an. O, ailesinden ayrılarak, doğu yönünde bir yere çekilmişti.
fetteḫaẕet min dûnihim ḥicâben feerselnâ ileyhâ rûḥanâ fetemeŝŝele lehâ beşeran seviyyâ.
Sonra, insanlardan gizlenmek için bir perde germişti. Cebrail'i göndermiştik de ona tam bir insan olarak görünmüştü.
ḳâlet innî e`ûẕü birraḥmâni minke in künte teḳiyyâ.
Meryem: "Eğer Allah'tan sakınan bir kimse isen, senden Rahman'a sığınırım" dedi.
ḳâle innemâ ene rasûlü rabbik. liehebe leki gulâmen zekiyyâ.
Cebrail: "Ben temiz bir oğlan bağışlamak için Rabbinin sana gönderdiği elçiden başkası değilim" dedi.
ḳâlet ennâ yekûnü lî gulâmüv velem yemsesnî beşeruv velem ekü begiyyâ.
Meryem: "Bana bir insan temas etmemişken, ben kötü kadın da olmadığım halde nasıl oğlum olabilir?" dedi.