وَاُحِيْطَ بِثَمَرِهٖ فَاَصْبَحَ يُقَلِّبُ كَفَّيْهِ عَلٰى مَآ اَنْفَقَ فِيْهَا وَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلٰى عُرُوْشِهَا وَيَقُوْلُ يٰلَيْتَنِيْ لَمْ اُشْرِكْ بِرَبِّيْٓ اَحَدًا ( الكهف: ٤٢ )
veüḥîṭa biŝemerihî feaṣbeḥa yüḳallibü keffeyhi `alâ mâ enfeḳa fîhâ vehiye ḫâviyetün `alâ `urûşihâ veyeḳûlü yâ leytenî lem üşrik birabbî eḥadâ. (al-Kahf 18:42)
Diyanet Isleri:
Nitekim, ürünleri yok edildi; bağın altüst olmuş çardakları karşısında, sarfettiği emeğe içi yanarak ellerini oğuşturup "Keşke Rabbime kimseyi ortak koşmasaydım" diyordu.
English Sahih:
And his fruits were encompassed [by ruin], so he began to turn his hands about [in dismay] over what he had spent on it, while it had collapsed upon its trellises, and said, "Oh, I wish I had not associated with my Lord anyone." ([18] Al-Kahf : 42)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Derken serveti mahvoldu da çardakları çökmüş, yerle bir olmuş bağında ellerini uğuşturarak keşke Rabbime hiçbir varlığı eş, ortak olarak tanımasaydım demeye başladı.