اِنَّهُمْ اِنْ يَّظْهَرُوْا عَلَيْكُمْ يَرْجُمُوْكُمْ اَوْ يُعِيْدُوْكُمْ فِيْ مِلَّتِهِمْ وَلَنْ تُفْلِحُوْٓا اِذًا اَبَدًا ( الكهف: ٢٠ )
"Indeed [they]
إِنَّهُمْ
çünkü onlar
if
إِن
eğer
they come to know
يَظْهَرُوا۟
ellerine geçirirlerse
about you
عَلَيْكُمْ
sizi
they will stone you
يَرْجُمُوكُمْ
taşlayarak öldürürler
or
أَوْ
yahut
return you
يُعِيدُوكُمْ
döndürürler
to their religion
فِى مِلَّتِهِمْ
kendi dinlerine
And never
وَلَن
ve asla
will you succeed
تُفْلِحُوٓا۟
iflah olamazsınız
then -
إِذًا
o takdirde
ever"
أَبَدًا
asla
innehüm iy yażherû `aleyküm yercümûküm ev yü`îdûküm fî milletihim velen tüfliḥû iẕen ebedâ. (al-Kahf 18:20)
Diyanet Isleri:
"Zira onların sizden haberi olacak olursa, ya taşlayarak öldürürler veya dinlerine döndürürler ve bu takdirde asla kurtulamazsınız."
English Sahih:
Indeed, if they come to know of you, they will stone you or return you to their religion. And never would you succeed, then – ever." ([18] Al-Kahf : 20)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Çünkü anlarlar, duyarlarsa ya taşlarlar sizi, yahut da dinlerine döndürürler ve artık kesin olarak kurtulamazsınız onlardan.