وَاِنْ كَادُوْا لَيَسْتَفِزُّوْنَكَ مِنَ الْاَرْضِ لِيُخْرِجُوْكَ مِنْهَا وَاِذًا لَّا يَلْبَثُوْنَ خِلٰفَكَ اِلَّا قَلِيْلًا ( الإسراء: ٧٦ )
And indeed
وَإِن
ve
they were about
كَادُوا۟
neredeyse
(to) scare you
لَيَسْتَفِزُّونَكَ
seni tedirgin edeceklerdi
from the land
مِنَ ٱلْأَرْضِ
yurdundan
that they evict you
لِيُخْرِجُوكَ
çıkarmak için
from it
مِنْهَاۖ
oradan
But then
وَإِذًا
o takdirde
not they (would) have stayed
لَّا يَلْبَثُونَ
kalamazlar
after you
خِلَٰفَكَ
senin ardından
except
إِلَّا
ancak
a little
قَلِيلًا
pek az
vein kâdû leyestefizzûneke mine-l'arḍi liyuḫricûke minhâ veiẕel lâ yelbeŝûne ḫilâfeke illâ ḳalîlâ. (al-ʾIsrāʾ 17:76)
Diyanet Isleri:
Memleketinden çıkarmak için seni nerdeyse zorlayacaklardı. O takdirde senin ardından onlar da pek az kalabilirlerdi.
English Sahih:
And indeed, they were about to provoke [i.e., drive] you from the land [i.e., Makkah] to evict you therefrom. And then [when they do], they will not remain [there] after you, except for a little. ([17] Al-Isra : 76)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Onlar, nerdeyse seni yurdundan çıkarmak için taciz edip duracaklar, fakat sen çıktıktan sonra arkandan onlar da pek az bir müddet kalacaklar.