اَمْوَاتٌ غَيْرُ اَحْيَاۤءٍ ۗوَمَا يَشْعُرُوْنَۙ اَيَّانَ يُبْعَثُوْنَ ࣖ ( النحل: ٢١ )
(They are) dead
أَمْوَٰتٌ
onlar ölüdürler
not alive
غَيْرُ
değildirler
not alive
أَحْيَآءٍۖ
diri
And not
وَمَا
(fakat)
they perceive
يَشْعُرُونَ
bilmezler
when
أَيَّانَ
ne zaman
they will be resurrected
يُبْعَثُونَ
dirileceklerini
emvâtün gayru aḥyâ'. vemâ yeş`urûne eyyâne yüb`aŝûn. (an-Naḥl 16:21)
Diyanet Isleri:
Onlar cansız, ölüdürler. Ne zaman dirileceklerini de bilemezler.
English Sahih:
They are [in fact] dead, not alive, and they do not perceive when they will be resurrected. ([16] An-Nahl : 21)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Ölülerdir onlar, diriler değil, ne vakit diriltilecekler, ondan da haberleri yok.