Skip to main content

فَانْتَقَمْنَا مِنْهُمْۘ وَاِنَّهُمَا لَبِاِمَامٍ مُّبِيْنٍۗ ࣖ   ( الحجر: ٧٩ )

So We took retribution
فَٱنتَقَمْنَا
öcümüzü aldık
from them
مِنْهُمْ
onlardan
and indeed they both
وَإِنَّهُمَا
her ikisi de
(were) on a highway
لَبِإِمَامٍ
(gözler) ön(ün)dedir
clear
مُّبِينٍ
apaçık

fenteḳamnâ minhüm. veinnehümâ lebiimâmim mübîn. (al-Ḥijr 15:79)

Diyanet Isleri:

Bunun için onlardan da öç aldık. Hala her iki memleket de işlek bir yol üzerindedirler.

English Sahih:

So We took retribution from them, and indeed, both [cities] are on a clear highway. ([15] Al-Hijr : 79)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Öcaldık onlardan; iki şehir de apaçık görünmede, yol uğrağında hala.