veim min şey'in illâ `indenâ ḫazâinüh. vemâ nünezzilühû illâ biḳaderim ma`lûm.
Hazinesi Bizim katımızda olmayan hiçbir şey yoktur. Biz onu ancak belli bir ölçüye göre indiririz.
veerselne-rriyâḥa levâḳiḥa feenzelnâ mine-ssemâi mâen feesḳaynâkümûh. vemâ entüm lehû biḫâzinîn.
Rüzgarları aşılayıcı olarak gönderdik; yukarıdan su indirdik de sizi onunla suladık. Yoksa siz onu toplayamazdınız.
veinnâ lenaḥnü nuḥyî venümîtü venaḥnü-lvâriŝûn.
Doğrusu dirilten ve öldüren Biziz; hepsinin gerisinde de Biz kalırız.
veleḳad `alimne-lmüstaḳdimîne minküm veleḳad `alimne-lmüste'ḫirîn.
And olsun ki, sizden önce geçenleri biliriz; and olsun ki, geri kalanları da biliriz.
veinne rabbeke hüve yaḥşüruhüm. innehû ḥakîmün `alîm.
Doğrusu Rabbin onları diriltip bir araya getirecektir. Şüphesiz O Hakim'dir, Herşeyi Bilen'dir.
veleḳad ḫalaḳne-l'insâne min ṣalṣâlim min ḥameim mesnûn.
And olsun ki, insanı kuru balçıktan, işlenebilen kara topraktan yarattık.
velcânne ḫalaḳnâhü min ḳablü min nâri-ssemûm.
Cinleri de, daha önce, dumansız ateşten yarattık.
veiẕ ḳâle rabbüke lilmelâiketi innî ḫâliḳum beşeram min ṣalṣâlim min ḥameim mesnûn.
'Rabbin meleklere: "Ben, balçıktan, işlenebilen kara topraktan bir insan yaratacağım. Onu yapıp ruhumdan üflediğimde ona secdeye kapanın" demişti.
feiẕâ sevveytühû venefaḫtü fîhi mir rûḥî feḳa`û lehû sâcidîn.
'Rabbin meleklere: "Ben, balçıktan, işlenebilen kara topraktan bir insan yaratacağım. Onu yapıp ruhumdan üflediğimde ona secdeye kapanın" demişti.
fesecede-lmelâiketü küllühüm ecme`ûn.
Bunun üzerine, İblis'in dışında bütün melekler hemen secde ettiler. O, secde edenlerle beraber olmaktan çekindi.