اِذْهَبُوْا بِقَمِيْصِيْ هٰذَا فَاَلْقُوْهُ عَلٰى وَجْهِ اَبِيْ يَأْتِ بَصِيْرًا ۚوَأْتُوْنِيْ بِاَهْلِكُمْ اَجْمَعِيْنَ ࣖ ( يوسف: ٩٣ )
Go
ٱذْهَبُوا۟
götürün
with this shirt of mine
بِقَمِيصِى
benim gömleğimi
with this shirt of mine
هَٰذَا
şu
and cast it
فَأَلْقُوهُ
koyun
over
عَلَىٰ
üzerine
(the) face
وَجْهِ
yüzü
(of) my father
أَبِى
babamın
he will regain sight
يَأْتِ
başlasın
he will regain sight
بَصِيرًا
görmeye
And bring to me
وَأْتُونِى
ve bana gelin
your family
بِأَهْلِكُمْ
ailenizle birlikte
all together"
أَجْمَعِينَ
bütün
iẕhebû biḳamîṣî hâẕâ feelḳûhü `alâ vechi ebî ye'ti beṣîrâ. ve'tûnî biehliküm ecme`în. (Yūsuf 12:93)
Diyanet Isleri:
Yusuf: "Bugün azarlanacak değilsiniz, Allah sizi bağışlar. O, merhametlilerin merhametlisidir. Bu gömleğimi götürün, babamın yüzüne sürün, görmeğe başlar; bütün çoluk çocuğunuzla bana gelin" dedi.
English Sahih:
Take this, my shirt, and cast it over the face of my father; he will become seeing. And bring me your family, all together." ([12] Yusuf : 93)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Şu gömleğimi alın da götürün, babamın gözlerine sürün, iyileşir, görmeye başlar. Bütün ailenizle gelin buraya.