Skip to main content

وَشَرَوْهُ بِثَمَنٍۢ بَخْسٍ دَرَاهِمَ مَعْدُوْدَةٍ ۚوَكَانُوْا فِيْهِ مِنَ الزَّاهِدِيْنَ ࣖ   ( يوسف: ٢٠ )

And they sold him
وَشَرَوْهُ
ve onu sattılar
for a price
بِثَمَنٍۭ
bir pahaya
very low
بَخْسٍ
düşük
dirhams
دَرَٰهِمَ
paraya
few
مَعْدُودَةٍ
birkaç
and they were
وَكَانُوا۟
ve idiler
about him
فِيهِ
ona karşı
of those keen to give up
مِنَ ٱلزَّٰهِدِينَ
isteksiz

veşeravhü biŝemenim baḫsin derâhime ma`dûdeh. vekânû fîhi mine-zzâhidîn. (Yūsuf 12:20)

Diyanet Isleri:

Onu yanlarında alıkoymak istemedikleri için ucuz bir fiyata, birkaç dirheme sattılar.

English Sahih:

And they sold him for a reduced price – a few dirhams – and they were, concerning him, of those content with little. ([12] Yusuf : 20)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ve onu değersiz bir kar, sayılı birkaç kuruş karşılığında satmışlardı ve onu satarlarken paraya pek o kadar rağbetleri de yoktu.