Skip to main content

قَالُوْا يٰٓاَبَانَآ اِنَّا ذَهَبْنَا نَسْتَبِقُ وَتَرَكْنَا يُوْسُفَ عِنْدَ مَتَاعِنَا فَاَكَلَهُ الذِّئْبُۚ وَمَآ اَنْتَ بِمُؤْمِنٍ لَّنَا وَلَوْ كُنَّا صٰدِقِيْنَ  ( يوسف: ١٧ )

They said
قَالُوا۟
dediler
"O our father!
يَٰٓأَبَانَآ
Ey babamız
Indeed we
إِنَّا
biz
[we] went
ذَهَبْنَا
gittik
racing each other
نَسْتَبِقُ
yarışıyorduk
and we left
وَتَرَكْنَا
ve bırakmıştık
Yusuf
يُوسُفَ
Yusuf'u
with
عِندَ
yanında
our possessions
مَتَٰعِنَا
yiyeceğimizin
and ate him
فَأَكَلَهُ
onu yemiş
the wolf
ٱلذِّئْبُۖ
kurt
But not
وَمَآ
fakat değilsin
you
أَنتَ
sen
(will) believe
بِمُؤْمِنٍ
inanacak
us
لَّنَا
bize
even if
وَلَوْ
şayet
we are
كُنَّا
(söylesek de)
truthful"
صَٰدِقِينَ
dosdoğru

ḳâlû yâ ebânâ innâ ẕehebnâ nestebiḳu veteraknâ yûsüfe `inde metâ`inâ feekelehü-ẕẕi'b. vemâ ente bimü'minil lenâ velev künnâ ṣâdiḳîn. (Yūsuf 12:17)

Diyanet Isleri:

Akşam üstü ağlayarak babalarına geldiklerinde: "Ey babamız! İnan olsun biz yarış yapıyorduk; Yusuf'u eşyamızın yanına bırakmıştık; bir kurt onu yedi. Her ne kadar doğru söylüyorsak da sen bize inanmazsın" dediler.

English Sahih:

They said, "O our father, indeed we went racing each other and left Joseph with our possessions, and a wolf ate him. But you would not believe us, even if we were truthful." ([12] Yusuf : 17)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Baba demişlerdi, biz yarışa gitmiştik, Yusuf'u da elbiselerimizin başında bırakmıştık, bir kurt gelip yemiş onu, fakat biz doğru söylesek de sen inanmazsın bize.