Skip to main content

وَيٰقَوْمِ اعْمَلُوْا عَلٰى مَكَانَتِكُمْ اِنِّيْ عَامِلٌ ۗسَوْفَ تَعْلَمُوْنَۙ مَنْ يَّأْتِيْهِ عَذَابٌ يُّخْزِيْهِ وَمَنْ هُوَ كَاذِبٌۗ وَارْتَقِبُوْٓا اِنِّيْ مَعَكُمْ رَقِيْبٌ  ( هود: ٩٣ )

And O my people!
وَيَٰقَوْمِ
Ey kavmim
Work
ٱعْمَلُوا۟
yapın
(according) to your position
عَلَىٰ مَكَانَتِكُمْ
imkanınızın elverdiğini
indeed I am
إِنِّى
ben de
working
عَٰمِلٌۖ
yapıyorum
Soon
سَوْفَ
yakında
you will know
تَعْلَمُونَ
bileceksiniz
(on) whom
مَن
kime
will come
يَأْتِيهِ
geleceğini
a punishment
عَذَابٌ
azabın
(that will) disgrace him
يُخْزِيهِ
aşağılatıcı
and who
وَمَنْ
ve kimin
[he]
هُوَ
o
(is) a liar
كَٰذِبٌۖ
yalancı olduğunu
And watch
وَٱرْتَقِبُوٓا۟
gözetleyin
indeed I am
إِنِّى
ben de
with you
مَعَكُمْ
sizinle birlikte
a watcher"
رَقِيبٌ
gözetliyorum

veyâ ḳavmi-`melû `alâ mekânetiküm innî `âmil. sevfe ta`lemûne mey ye'tîhi `aẕâbüy yuḫzîhi vemen hüve kâẕib. verteḳibû innî me`aküm raḳîb. (Hūd 11:93)

Diyanet Isleri:

"Ey Milletim! Durumunuzun gerektirdiğini yapın, doğrusu ben de yapacağım. Kime rezil edici bir azabın geleceğini, kimin yalancı olduğunu bileceksiniz. Gözleyin, doğrusu ben de sizinle beraber gözlüyorum."

English Sahih:

And O my people, work according to your position; indeed, I am working. You are going to know to whom will come a punishment that will disgrace him and who is a liar. So watch; indeed, I am with you a watcher, [awaiting the outcome]." ([11] Hud : 93)

1 Abdulbaki Gölpınarlı

Ey kavmim, elinizden ne geliyorsa yapın, ben de yapmadayım elimden geleni. Kime, aşağılatıcı azap gelecek ve kim yalancıdır, yakında bilir, anlarsınız; gözetip durun, ben de gözlüyorum.