۞ مَثَلُ الْفَرِيْقَيْنِ كَالْاَعْمٰى وَالْاَصَمِّ وَالْبَصِيْرِ وَالسَّمِيْعِۗ هَلْ يَسْتَوِيٰنِ مَثَلًا ۗ اَفَلَا تَذَكَّرُوْنَ ࣖ ( هود: ٢٤ )
(The) example
مَثَلُ
durumu
(of) the two parties
ٱلْفَرِيقَيْنِ
iki topluluğun
(is) like the blind
كَٱلْأَعْمَىٰ
körün durumu gibidir
and the deaf
وَٱلْأَصَمِّ
ve sağırın
and the seer
وَٱلْبَصِيرِ
ve görenin
and the hearer
وَٱلسَّمِيعِۚ
ve işitenin
Are
هَلْ
midir?
they equal
يَسْتَوِيَانِ
ikisi eşit
(in) comparison?
مَثَلًاۚ
durumları
Then will not you take heed?
أَفَلَا تَذَكَّرُونَ
İbret almıyor musunuz?
meŝelü-lferîḳayni kel'a`mâ vel'eṣammi velbeṣîri vessemî`. hel yesteviyâni meŝelâ. efelâ teẕekkerûn. (Hūd 11:24)
Diyanet Isleri:
Bu iki zümrenin durumu, kör ve sağır kimse ile gören ve işiten kimsenin durumuna benzer. Durumları hiç eşit olabilir mi? İbret almıyor musunuz?
English Sahih:
The example of the two parties is like the blind and deaf, and the seeing and hearing. Are they equal in comparison? Then, will you not remember? ([11] Hud : 24)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Bu iki bölük, kör ve sağırla gören ve duyan adama benzer sanki; bu ikisi, birbirine eşit olur mu hiç? Yoksa düşünmez misiniz?