اُولٰۤىِٕكَ الَّذِيْنَ خَسِرُوْٓا اَنْفُسَهُمْ وَضَلَّ عَنْهُمْ مَّا كَانُوْا يَفْتَرُوْنَ ( هود: ٢١ )
Those
أُو۟لَٰٓئِكَ
işte onlar
(are) the ones who
ٱلَّذِينَ
kimselerdir
(have) lost
خَسِرُوٓا۟
zarara sokan(lardır)
their souls
أَنفُسَهُمْ
kendilerini
and lost
وَضَلَّ
ve kaybolmuştur
from them
عَنْهُم
yanlarından
(is) what
مَّا
şeyler
they used (to) invent
كَانُوا۟ يَفْتَرُونَ
uydurdukları
ülâike-lleẕîne ḫasirû enfüsehüm veḍalle `anhüm mâ kânû yefterûn. (Hūd 11:21)
Diyanet Isleri:
İşte bunlar kendilerine yazık edenlerdir. Uydurdukları putlar da onlardan uzaklaşıp kaybolmuştur.
English Sahih:
Those are the ones who will have lost themselves, and lost from them is what they used to invent. ([11] Hud : 21)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Onlar, öyle kişilerdir ki kendilerine zarar verdiler ve uydurdukları şeyler de onlardan çekildi, kaybolup gitti.