وَاِذَآ اَذَقْنَا النَّاسَ رَحْمَةً مِّنْۢ بَعْدِ ضَرَّاۤءَ مَسَّتْهُمْ اِذَا لَهُمْ مَّكْرٌ فِيْٓ اٰيٰتِنَاۗ قُلِ اللّٰهُ اَسْرَعُ مَكْرًاۗ اِنَّ رُسُلَنَا يَكْتُبُوْنَ مَا تَمْكُرُوْنَ ( يونس: ٢١ )
veiẕâ eẕaḳne-nnâse raḥmetem mim ba`di ḍarrâe messethüm iẕâ lehüm mekrun fî âyâtinâ. ḳuli-llâhü esra`u mekrâ. inne rusülenâ yektübûne mâ temkürûn. (al-Yūnus 10:21)
Diyanet Isleri:
İnsanlara darlık geldikten sonra onlara bolluğu taddırdığımızda, hemen ayetlerimize dil uzatmağa kalkışırlar; onlara de ki: "Hile yapanın cezasını vermekte Allah daha çabuktur." Elçi meleklerimiz kurduğunuz tuzakları hiç şüphesiz yazmaktadırlar.
English Sahih:
And when We give the people a taste of mercy after adversity has touched them, at once they conspire against Our verses. Say, "Allah is swifter in strategy." Indeed, Our messengers [i.e., angels] record that which you conspire. ([10] Yunus : 21)
1 Abdulbaki Gölpınarlı
Uğradıkları sıkıntıdan sonra insanlara bir rahmet tattırdık mı bir de bakarsın ki çabucak ayetlerimizle alaya girişirler. De ki: Allah'ın cezası daha çabuk gelip çatar. Şüphesiz ki elçilerimiz de sizin düzenlerinizi, alaylarınızı yazmada.